Samsun
+3...+13° C

SSB TV

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

 

FacebookMySpaceTwitterDiggDeliciousStumbleuponGoogle BookmarksRedditNewsvine

KORG. A. HURŞIT TOLON • Sayın Bakanım, izin verir­seniz, Sayın Yönetim Kurulu Başkanının yapmış olduğu açıklamalarla ilgili bir hususun vuzuha kavuşması amacıy­la bir soru tevcih etmek istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

KORG. A. HURŞIT TOLON • Efendim, biraz önce yap­mış olduğunuz açıklamalar içerisinde, OYAK BANK'la ilgi­li olarak iki önceki konuşmacının şüpheli ve takipteki alacaklarına ilişkin rakamlarda bazı farkları olduğunu belirttiniz; bunun 112 trilyon lira kadar değil de, 80-90 trilyon kadar olabileceğini belirttiniz. Belki daha az da olabilir bu.

Şimdi benim öğrenmek istediğim husus şu Sayın Baş­kanım: Bu takipteki ve şüpheli alacakların toplamı olan miktar, o kuruluşlara ait 2000 takvim yılına ait banka iş­lemlerinden zuhur etmiş hususlar mıdır? Daha önceki yıllara ait, bunlara dayalı ise, o takdirde, bir önceki Genel Kurulda bu husus gündeme getirilmiş midir; getirilmişse, miktarı ne olarak belirtilmiştir? Birinci husus bu; lütfeder, aydınlatırsanız, bilgi dar olacağız.

İkincisi; bu rakamlar geçmiş yıllara ait ise, onların bu­günkü karşılıkları; yani, günümüzdeki karşılıkları 80 veya 112 trilyon olarak mı değerlendirilecektir? Bu hususun belirtilmesini istirham edeceğim.

YÖNETiM KURULU BAŞKANI (E) KORG. Y. SELÇUK SAKA - Efendim, teşekkür ediyorum.

Bir noktayı belki açık bıraktım. Burada Halk Leasing'ten önce bahsetmek isterdim. Halk Leasing'in, gerçekten OYAK BANK'ın ve OYAK BANK kuruluşlarının bir kısım şüpheli ve takipteki alacakları dönme istidadı taşıyor; ama, biz biliyoruz ki, leasing'te aşağı yukarı 10 milyon dolar civarında bir iki kredi var, bunun tahsilinde büyük müşkülat da var. Yasal takip de başlatılmış durumda ve bu ya­sal takip, bizim zorumuzla başlatılmış durumda. Hepinizin bildiği gibi, Halk Bankası ve Halk Leasing, bizim küçük ortak olduğumuz bir şirkettir. Halk Leasing üzerinde büyük baskı yaptık; bizim son altı ay içerisindeki baskılarımız neticesinde ancak bu şüpheli, takipteki alacakların kanunf alacaklar bölümüne geçirilmesine muvaffak olundu; yoksa, Halk Bankasının politikası tamamen başkaydı; burada söylemek istemiyorum, tamamen başkaydı.

İkincisi -yine, Korgeneral TOLO: l'a teşekkür ediyorum bu Ankerbank ve Ankerbank'ın takipteki ve şüpheli alacaklarının tümü 2000 yılına ait değildir; bir kısmı, belki de -şu anda tam rakamlar elimde değil- üçte 2'si, hatta, belki de dörtte 3'ü ondan evvelki senelere ait alacaklardır. Onların tahsili istikametinde çalışmalar devam ediyor.

Bunların miktarı üzerinde herhangi bir şey söyleyeme­yeceğim; ama, Ankerbank için söylüyorum, büyük mikyasta 1999 yılı içerisinde verilen ve ümitli olarak verilen kredilerdr. Almanya'da "gayrimenkul kredileri" adı altında çok çeşitli uygulamalar var. Arzu ederseniz, arkadaşlar­dan, teknik izahatı size verecek arkadaşlarımız burada var. Yani, kooperatiflerin desteklenmesi, bireysel yatırımcıların desteklenmesi mahiyetinde çok çeşitli kredi cinsleri var. Bunlar muhtelif zamanlarda verilmiş; ama, verilenlerin büyük bir kısmı 1999 senesine ait, 1998 ve ikinci yarısına ait. Biz, 2000 yılı başından itibaren, bunların belli miktarının dönemeyeceği noktayı nazarından, bir iki de dönmemişleri var olması neticesinde, bizatihi bunları yerinde incelemek suretiyle, "bunları kesin" dedik. Bizim "bunları kesin" dediğimiz anda, banka yönetimiyle de anlaşmazlığımız vardı. Onların bir kısmı, ısrarla "hayır efendim, bu krediler Almanya'da döner" dediler. Biz de dedik ki: "Biz garantili bir kurumuz, biz ayaklarımızı sağlama bağlamak isteriz; siz, bunları, artık, bundan sonra kesin." Yani, bunlar uzun vadeli kredilerdir; ama, miktar hususunda şu anda size bir şey söyleyemeyeceğim.

KORG. A. HURŞİT TOLUN • Sayın Başkanım, bu rakamları o tarih itibariyle dikkate alırsak, bugüne eskale ettiğimizde rakamların boyutları çok daha farklı çıkar ortaya; yani, 1998'deki rakamlar 80 trilyon veya 112 trilyon ise, bunların arasında bir rakamsa, o real değerler bugüne eskale edildiğinde 400 trilyonu bulur.

YÖNETiM KURULU BAŞKANI (E) KORG. Y. SELÇUK SAKA - Şimdi, bunların tümü kesinlikle dönmeyecek krediler mahiyetinde değil. Bizim, aslında, korkularımız vardı; bu rakamlar, biraz da korkularımızın rakamlarıdır, ya dön­mezse diye düşündüğümüz rakamlardır. Nitekim, her seferinde, o dönmeyecek dediğimiz kredilerden hiç dönenler var mı diye, gerçekten dönmüyorlar mı diye, biz bunları daima soruştururuz, bize, her seferinde, yavaş yavaş, bu kredilerin, zamanında, en azından büyük bir kısmının henüz dönmekte olduklarına dair bilgiler verilmektedir.

İkincisi, Almanya'daki bu krediler, zaten, Alman toplu­mundaki insanlara verilmiştir; o parayla veriliyor, o parayla alınır; burada Türk parasına çevirmenin herhangi değeri yoktur; orada verilmiştir, orada alınmıştır. Neticede, o paralar, bize, o paralar şeklinde intikal edecektir. Yani, biz, oraya Türkiye'den 200 milyon dolar, 200 milyon DEM transfer etmişiz de, bu paraları orada vermişiz de, onlar icabında 400 milyon DEM olmuş da, bize bu şekilde daha büyük zarar tevlit edecek şekilde bir şey değil. Orada 20 milyon dolar verilmiş, 2 milyon dolar verilmiş, 3 milyon mark verilmiş. Nitekim, bunlar yine mark üzerinden tahsil edilmeye devam ediliyor.

Teşekkür ederim.

KORG. A. HURŞIT TOLUN • Sağ olun.

BAŞKAN - Efendim, ben, Sayın TOLDN Paşamın soru­larından bir eksik kaldığı kanaatindeyim. "Geçen seneki Faaliyet Raporlarımızda bu hususa değinilmiş miydi" de­mişti; yani, 1999 veya 1998'de Genel Kurulumuza bu konuda bilgi verildi, buna rağmen ibra konusu gündeme gel­di ... Zannediyorum, o konuda bir açıklık istemiştiniz gibi geliyor.

KORG. A. HURŞIT TOLUN • Evet efendim.

YÖNETİM KURULU BAŞKANI (E) KORG. Y. SELÇUK SAKA - Sayın Başkanım, tabii, biz, Genel Kurula verdiğimiz Çalışma Raporlarında, her şeyi, şirketlerin tüm ayrın­tılarını bildirmiyoruz. Geçen sene bildirip bildirmediğimiz hususunda şüpheliyim; zannediyorum, bildirmedik. Zaten, bildirilmiş olsaydı, geçen sene arkadaşlar bu konuyu ele alırlardı; yani, o zaman da bir kısım dönmeyen ve şüpheli krediler vardı, arkadaşlar o zaman mevzu bahis ederlerdi. Biz, şirketlerin normal günlük faaliyetleri, aylık faaliyet­leri meyanında mütalaa ettiğimiz için ...

Bir şeyi daha söylemek istiyorum. Mesela, burada verilen bir rakam var, yine Tuncay ŞALLl'nın verdiği bir rakam var; onu söyleyeyim, onu arz edeyim. Ayrıca, kanuni takibe intikal eden ... Bu, benim OYAK BANK Genel Müdürü'nden dün akşam faksla aldığım bilgidir, sizin elinizdeki konuşma notu üzerine kendisinden talep ettiğim bilgi notudur. Onun bir maddesini okuyacağım: "Kanuni takibe intikal eden kredi tutarı 1.6 trilyon Türk Lirası olmasına rağmen, DEF müşterilerine -yani, lrlanda'daki müşterilerine kullandırdığı ... " OYAK European Finance ile ilgili ola­rak 47.4 diye gösterilmişti sizin DEF çizelgenizde. Bunun, bu 47.4'ün ... Niye ben 1.6 diye söyledim, size onun açıklamasını yapmak istiyorum. Kanuni takibe intikal eden kredi tutarı 1.6 trilyon Türk Lirası olmasına rağmen, DEF müşterilerine kullandırdığı ve halen problemsiz olarak devam eden kredilerin Amerikan Doları cinsinden 38. 7 milyon sehven toplama dahil edilmesinden kaynaklandığını, ben, sizlere, tekrar, OYAK Genel Müdürü'nün imzalı faksından sunmak istiyorum.



Çevrimiçi Ziyaretçi

16747 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi

Köşe Yazarı



Son Köşe Yazısı

Köşe Yazarı



ANKET

Oyak çalışanlarından memnunmusunuz
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy:

ANKET

OYAK'ta yolsuzluk yapılıyor mu?
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy:

ANKET

OYAK nemasından memnunmusunuz
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy:

ANKET

OYAK yatırımlarından memnunmusnuz
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy: