Samsun
+3...+13° C

SSB TV

Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

 

FacebookMySpaceTwitterDiggDeliciousStumbleuponGoogle BookmarksRedditNewsvine

 BAŞKAN -Sayın UMRUK'a teşekkür ediyoruz. Başka söz isteyen var mı efendim? YÖNETiM KURULU BAŞKANI (E) KORG. Y. SELÇUK SAKA • Sayın Başkan, efendim, söz istiyorum.

BAŞKAN • Herhalde, Yönetim Kurulu olarak bazı soru­lara cevap vermek istiyorsunuz.

YÖNETiM KURULU BAŞKANI (E) KORG. Y. SELÇUK SAKA • Sayın Başkanım, Genel Kurulun Değerli Uyeleri;

Ben, iki konuşmacının konuşmalarına cevap vermek istiyorum.

Birinci konuşmacı arkadaşımız Tuncay ŞALLI epeyce konuya temas etti. Zaten, elimizde yazılı notu var. Sonra yazılı nottan ayrıldı ve kendi mütalaalarını şifahen de arz etmeye başladı.

Öncelikle, kendisinin yaptığı tavsiye ve temennilere ka­tıldığımızı ifade etmek suretiyle konuşmama başlamak istiyorum.

Nedir bunların bazıları: Bir tanesi, gelirlerin kontrol altına alınması ve cari giderlerde azaltma yapılması. Bu, zaten, Kurum'un yönetiminin üzerinde titrediği bir konudur; bu, zaten, her zaman yapılan bir şeydir. Eğer, fazla bir gider yapılmışsa, bu, mutlaka gereklilik nedeniyle yapılmıştır. Yine, çimento fabrikalarımızdan bazıları. Özellikle üç tanesinin rehabilite edilme ihtiyacını vurgulamaya çalıştı. Bunlar neydi; Elazığ, Bolu ve Ünye.

Geçen sene çimento sektörünün durumunu hepimiz biliyoruz. Geçen sene, çimento sektörü, senenin üçüncü ya­rısına kadar çok iyi değildi. Sebebi, depremden sonra hükümetin aldığı bir karardan neşet ediyordu ve hükümet, aldığı bu kararla, önce Temmuz ayına kadar bütün ruhsatları durdurmuştur. Bütün buna rağmen, çimento fabrika­ları, ruhsatların durdurulmuş olmasına rağmen, büyük inşaatların durdurulmuş olmasına rağmen, çimento satmaya yavaş yavaş devam ettiler. Sektör, senenin üçüncü veya dördüncü bölümünde açıldı ve bütün handikapını kapattı; hatta ve hatta, 1999'un da üzerinde bir satışla yılı tamamladı; ama, buradaki rekabet, onların kar marjlarını düşürdü.

Bir işi yaparken, bir mukayeseye istinaden yapmak lazım. Nitekim, 2000 yılının çimento sektörünün kar marjı, 1999'un kar marjının altındadır. Bu itibarla, 2000 yılında, 1999'dan daha fazla çimento satılmasına rağmen, daha az kar elde edilmiştir; sebebi budur.

Özellikle vurgulanan üç tanesine gelince ... Bir tanesi Elazığ. Biz, Elazığ'ı iyi bir vaziyette bulmadık. % 30'uyla, bu, Gama ortaklığıdır. Onun rehabilite edilmesi için büyük paralar harcanmaktadır. Eski sistemle çalışan bir fabrikadır; buna rağmen, epeyce düzeltilmiştir ve senelerce dev­letin elinde olan ve senelerce zarar eden bu fabrika, iki sene müddetle, iki seneden beri de kar etmektedir. Bolu'ya gelince ... Bolu deprem bölgesinin interlandına hitap etmektedir, burada yoğun bir rekabet karşısında kalınmıştır ve büyük rekabet nedeniyle, Adana bölgesinde ton başına satışın ancak üçte 2'siyle, zaman zaman yarı­sı bir miktarla çimento satma imkanına sahip olmuştur.

Rekabetin ana sebebi de, çok açık söylüyorum, bu bölgedeki yabancıların Türk çimento sanayiini öldürmek maksadıyla yaptıkları dampingtir; bunları çok iyi bilmemiz icap eder. Yoksa, Bolu, bizim iyi bir fabrikamızdır, bundan üç dört sene evvel prekalsinasyona tabi tutulmuştur ve diğer eski sistemlere göre maliyeti daha düşük olan fabrikaları­mızdan bir tanesidir; Adana gibi ve şimdi, şu anda yapmakta olduğumuz Ünye gibi.

Ünye'ye gelince ... Ünye'de büyük yatırım yaptık. Hepiniz biliyorsunuz, Doğu Karadeniz bölgesine çok daha iyi bir şekilde pazar payıyla girebilmek için, Ünye bölgesinde hem liman tesisi yaptık hem de orada silo yaptık. Dolayısıyla, burada önceden intikal eden masraf vardı, amortismanlara intikal eden masraf vardı ve bu sene de, kendisinin prekalsinasyon yatırımları devam etmektedir ve büyük boyutludur. Eğer, o bittiği takdirde ki, 2001 yılı sonunda bitecektir bölgede en büyük pazar payı yine biz olmaya devam edeceğiz ve ümidimiz, oradan bu fabrikamızın iyi para kazanacağı noktasındadır.

Arkadaşlar, diğer bir husus, zarar eden diğer şirketlerimizle ilgili. Sorunlarının giderilmesiyle ilgili temennide bulundu. Tabiatıyla, sorunların giderilmesi temennisi, temenninin dışında, bizim görevimizdir ve mevcut sorunlar üzerinde eğilmekte olduğumuzu burada vurgulayarak geçmek istiyorum. Bunlar arasında bankayla ilgili bazı hususlar var. Bankayla ilgili hususlarda Sayın Genel Müdür daha geniş bir izahat verecek; ancak ben, ;açıklanan rakamların bir kısmında herhalde bir zühul meselesi var; kendilerine intikal eden nokta, istinat ettikleri nokta, herhalde, bir düzenleme hatasından dolayı veya tertiplenme özelliğinden dolayı aldıkları rakamlarda biraz farklılık var.

OYAK Ankerbank'ın gerçekte şüpheli ve takipteki ala­cakları 17.5 değil 13.1; Ankerbank'ın 21 değil, biraz fazla, 22; İrlanda’daki kuruluşumuzun 47.4 değil, aksine, tam 40 misli aşağı 1,6.

Dolayısıyla -Halk Leasing'i geçiyorum- burada verilen rakam itibariyle, OYAK Grubu'nun; yani, OYAK BANK ve ona bağlı üç kuruluşunun takipteki ve şüpheli alacakları miktarı, burada Halk Leasing'in 25'ini çıkarırsak, 80-90 değil 36,9'dur.

Bir banka, tabiatıyla, kredi verir. Krediyi verirken de mutlaka inceleme yapar, inceleme yapmadan hiçbir banka kredi vermez. Bunlardan bir tanesini arz etmek istiyorum; Türk Petrol. Türk Petrol OYAK BANK'ın senelerce en iyi müşterisiydi; ama, bir gün geldi iflas etti. Dolayısıyla, böyle bir emareyi o ana kadar keşfedememiş olan sadece OYAK BANK değil, OYAK BANK'la beraber en az 15-20 ta­ne büyük banka Türk Petrol'den alacağını henüz tahsil edememektedir. Bunlar arasında, Türk Petrol'de alacağı olan en küçük bankalardan biri de biziz. Bunu arkadaşları­ma hatırlatmak isterim. Arkadaşlar, diğer bir husus yine, arkadaşımızın konuşmalarından alıyorum tabiatıyla, zarar eden iştiraklerimiz, şüpheli ve takipteki alacaklarımız üzerinde hassasiyetle duruyoruz; bunlar, Yönetim Kurulunun da sık sık gündemine gelmektedir. OYAK Ankerbank, OYAK BANK ve Halk Leasing'in durumlarını çok yakından izliyoruz.

Ankerbank, OYAK BANK ve Halk Leasing'te, nitekim, şüpheli ve takipteki alacakların çoğalması sonucu buradaki yönetimin iyi olmadığı kararlaştırılmış, Genel Müdürler, bir kısım Genel Müdür Yardımcıları ve onların altındaki bir kısım insana zaten işten el çektirilmiştir. Yeni gelen heyetler, gayet iyi bir şekilde, disiplinli, bilgili, tecrübeli heyet­lerdir ve ciddi bir şekilde çalışmaya devam etmektedirler.

Bu verilen rakamlar sizin moralinizi bozmuş olabilir. OYAK BANK'ın ilk üç aylık durumu kardadır; kendi çapında oldukça iyi bir karla Mart sonunu kapatmıştır; onu da ifade etmek isterim. Rakam olarak da, üç aylık karı 12 trilyon küsurdur arkadaşlar.

Bir şirket konjonktüre! olarak kar da eder, zarar da eder; hemen yeise kapılmaya gerek yoktur; ama, şunu söyleye­yim; biz, bu hususta gerekli bütün tedbirleri almaya devam ediyoruz.

Ankerbank'ı, özellikle Yönetim Kurulu, tümümüz birden inceledik ve tabiri caizse -Sayın Başkanım beni mazur görsünler silkeledik. Bunlar Alman kökenli olan iki kişiydi ve Türk kökenliler de vardı. Nitekim, işlerine son verilmiştir. Bankacılık sektöründeki durumumuzun ne olması ge­rektiği hususunda, Genel Kurul'dan sonra, zaten, bir çalışma yapmaya Yönetim Kurulumuz karar verdi.

Türkiye'de bankacılık sektöründeki sıkıntı, sadece bize mahsus bir sıkıntı değildir. Şu anda, Fon'da, şu veya bu sebeple, 12-13 banka vardır. Şu anda gözükmeyen, iflas durumunda olan birçok banka vardır ve bunların arasında, sizin, hepimizin şu anda bildiği çok büyük bankalar da vardır. Bunların hepsi şu veya bu şekildeki bir destekle durmaktadır. Ümit ederiz, bunlara herhangi bir şey olmaz, bizim bankamıza da olmaz; çünkü, bankacılık sektörünün bugünkü durumu, Türk ekonomisine çok büyük tahribat yapma istidadı taşımaktadır.

Bu durum muvacehesinde biz ne yapıyoruz: Biz, ayaklarımızı yere basarak, OYAK BANK'a her sene bir miktar şube ilave etmek suretiyle, kurumsal bankacılığa ilaveten bireysel bankacılıkta da yer almaya çalışıyoruz. Ama, tabiatıyla, bankacılık nedir; para, mevduat toplarsınız veya bir yerden alırsınız, birilerine satarsınız. Şu anda, Türk ekonomisinin, para toplasa dahi, parayı satacak kişiyi bulmakta büyük sıkıntısı vardır.

Belki size intikal etmedi, bankamıza dışarıdan çok büyük teveccüh vardır; yani, getirip parasını yatırmak isteyen müşteriler vardır. Biz, şu andaki ekonomik durum muvacehesinde bu paraları satabileceğimiz yeri şüpheli bulduğumuzdan dolayı, kendilerine, büyük mevduatlar kabul etmekte bir miktar yavaş ve teenniyle hareket etmeleri hususunu tembih etmiş bulunuyoruz. Yani, bankamız, sizin söylediğiniz gibi, arkadaşımız söylediği gibi, çok feci durumda değildir, şu anda çok güvenilir durumdadır, birçok kişi ve kurum bankamıza teveccüh etmiştir. Biz, ayaklarını yere basarak, sağlam basarak, dikkatli bir şekilde mevduat toplama, belli seviyede mevduat toplama, transfer edecekleri, plase edebilecekleri miktarda mevduat toplama hususunda kendilerini ikaz etmiş buluyoruz.

Devam Edecek...



Çevrimiçi Ziyaretçi

16718 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi

Köşe Yazarı



Son Köşe Yazısı

Köşe Yazarı



ANKET

Oyak çalışanlarından memnunmusunuz
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy:

ANKET

OYAK'ta yolsuzluk yapılıyor mu?
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy:

ANKET

OYAK nemasından memnunmusunuz
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy:

ANKET

OYAK yatırımlarından memnunmusnuz
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy: