Sayfa 2 / 4

OYAK iştirakleri içerisinde yer alan Halk Leasing tarafından, finansal kiralama yaptıkları firma ve kuruluşlara verilen hizmetler karşılığı toplam 18,619 milyon dolar; 5,567 milyon DM ve 128 milyar Tür Liralık alacağın takipteki alacaklar olduğu belirlenmiş olup, bu alacakların icra takibi, haciz işlemleri ve ipotek karşılıklarıyla tahsiline çalışıldığı tespit edilmiştir.
Bu hizmetlerden dolayı icra takibindeki, haciz işlemlerindeki ve ipotek karşılığı elde edilecek kaynağın, Halk Leasing'in alacaklarını karşılamasının mümkün olmayacağı değerlendirilmektedir. Takipteki bu alacakların süratle tahsili cihetine gidilmesinin, bunun gecikmesi halinde, 2001 yılı için sermaye artırımı olarak 897 milyar lira kaynağın da yeterli olmayacağını değerlendirmekteyiz.
Bununla birlikte, finans sektöründe OYAK Menkul Değerler ile AXA-OYAK Holdingin karlılığı dikkati çekerken, OYAK BANK'ın yıllar itibariyle karına bakıldığında, 1997, 1998 ve 1999 yıllarındaki ortalama karı enflasyonun yaklaşık% 10, yalnızca 1999 yılı gibi bankacılık sektöründeki karlılık oranının tavan yaptığı bir dönemde ise, karının enflasyonun 20 puan gerisinde kaldığı izlenmektedir.
2000 yılında ise, bu düşük karlılık, yerini zarara bırakmıştır. Bu zarar, geçmiş yıllarda OYAK BANK tarafından kredi olarak verilen ve bugüne kadar tahsil edilemeyen takipteki alacaklardan kaynaklanmaktadır.
OYAK BANK tarafından Türk Petrol Grubu'na verilen 4,479 trilyon Türk Liralık takipteki alacakla birlikte bankaya ipotekli firmalardan 3 adet gayrimenkulün icra kanalıyla satışı bir an önce tamamlanmalıdır. Ancak, bu satıştan elde edilecek gelirin,Kurum'ca verilen kaynağın karşılığı olamayacağı değerlendirilmektedir. Ayrıca, 31.3.2000 tarihi itibariyle 13.1 trilyon TL olan takipteki alacaklar dikkati çekmiş olup, OYAK BANK'a ait Almanya'daki Ankerbank ve İrlanda’daki OYAK European PLC. finans kuruluşuna ait mali tablolar ve kredilerin durumu incelendiğinde, Ankerbank'ın, 31 Mart 2000 tarihi itibariyle yasal takipte olan kurumsal kredi miktarı 11. 7 milyon DM, bireysel kredi olarak 28.5 milyon DM olmak üzere toplam 40.2 milyon DM yasal takipte olan kredi alacağı olduğu; buna karşılık, bu bankaca, artık ümidi kesildiği kabul edilerek, icra iflas Kanununa göre en azından vergiden düşmek imkanını sağlamak amacıyla 27.6 milyon DM karşılık ayrıldığı tespit edilmiştir.
OYAK European'in finans kuruluşunun Mart 2000 tarihi itibariyle 38.7 milyon dolar ticari kredi alacağı olduğu, Mart 1999 yılında OYAK BANK'tan 1999 yılında kredi alan aynı firmaya 1.6 trilyon tutarında bu sefer lrlanda'dan bir kredi imkanı sağlandığı ve bu sağlanan kredinin de takipteki krediler hesabına intikal ettirildiği, bu kredi için Aralık 1999 tarihinde ve Kasım 2000 tarihinde toplam 2 milyon 605 bin dolar karşılık ayrılarak takipteki krediler hesabından çıkarıldığı görülmüştür.
Toplam olarak, Halk Leasing, OYAK BANK, Ankerbank, OYAK European finans kuruluşunun TL bazında, doları 1 185 paritesinde aldığımızı farz ve kabul edersek 112.1 trilyon lira, dolar bazında dolar paritesini 1, 185 liradan alırsak 94.6 milyon dolar tahsil edilemeyen takipteki alacakları mevcuttur. Bizce, iyimser koşullara göre % 70-80 oranında geri dönüşlerinin olamayacağı veya çok zor olacağı bu kredilerin, her Yönetim Kurulu Toplantısı'nda öncelikli gündem maddesi olarak ele alınmasının ve bu kredilerin süratle geri dönüşünün sağlanması için her türlü tedbirlerin alınmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Banka mutlaka kredi verir. Kredinin tanımı da, dar anlamda, borç paradır; uzun anlamda, belirli bir vadede, belirli faiz oranlarıyla gerçek veya tüzelkişilere risk karşılığı verilen para demektir. Ancak, bizim OYAK BANK'ın, risk karşılığını, yüzde yüz riskli olan insanlara veya gerçek ve tüzelkişilere vermek suretiyle en büyük riskli işlemi yaptığı değerlendirilmektedir.
Bugün, sektörde, kredi verip de, yüzde yüz isabetli kredi veren banka yöneticisi yoktur; ancak, bizim kuruluşlarımızda olan ,,kişilere verilen krediler, bizim çok dikkatimizi çekmiştir. Özel veya kamu bankalarınca dört sene önce riskli olarak görülen gerçek veya tüzelkişilere kredi verilmesi, en azından, bizim bu kuruluşumuzda, iyi bir istihbarat örgütümüzün olmadığını değerlendiriyoruz.
Bir başka bizi düşündürmeye sevk eden olay, Almanya'daki bankamız bugüne kadar hiç denetlenmemiş. Oysa, bizim komutanlarımız, aylık cirosu 5 milyar lira olan bir müessesemizi, bir kantinimizi, en az, en az yılda iki defa denetlettirirler. Almanya'daki banka şubemiz, ilk kez bu yıl, Sayın ULUSOY ekibinin gelmesinden sonra, temmuzdan sonra denetlenmiştir. Tabi, eğer, bir yerde denetim mekanizması, inceleme mekanizması olmazsa, artık, o kişilerin yönetimine inanmak zorunda kalırsınız.
Burayla ilgili bir başka açıklama da yapmak istiyorum.
Bankacılık kavramında şöyle bir deyim vardır: "Bankacılık, güneşli havada şemsiye veren sektör olarak, yağmurlu havada şemsiyeyi alan bir sektördür." Yani, hep kendisi kazanmak ister. Risk vardır; güneşli havada da şemsiyeyi başkasına verir, kendisi kullanmaz: çünkü, güneşte, sadece şapka varsa kafanızı korursunuz; ama, yağmurda, şapka da olsa, üzerinizi ıslatırsınız. Bizim bankamız, hem güneşli havada hem yağmurlu havada şemsiyeyi bütün gerçek veya tüzelkişilere vermiş; dolayısıyla, bu yağmurda çatı uçmuş. Uçan çatının içerisine de bütün yağmur damlacıkları akarak, birtakım birikimler yapmış. Şimdi, yeni ekip bu birikimleri paspasladı, kurutuyor, içerisine para koyuyor. 2000 yılında bu konulan para miktarı 46 trilyon 186 milyar; yani, apel olarak, sermaye artırımı yapılmış.
Biz bunu yapmak zorunda mıydık; mutlaka yapmak zorundaydık; çünkü, o bankanın önündeki dört harfli "OYAK" kelimesi bizim için çok önemli. Yapmadığımız takdirde, o kelimenin en ufak bir tarafındaki zedelenme bizi çok incitir. Keşke böyle olmasaydı da, bu parayı vermeseydik, 46.1 trilyon lirayı bugün nemalandırsaydık, Kasım, Aralık ve Ocak, Şubat, Mart aylarındaki Türkiye ekonomisinin konjonktüre! yapısı dolayısıyla faiz gelirlerindeki yükselme nedeniyle 75 trilyon liramız olsaydı; ama, biz, bunu yapmak zorundaydık. Bu yıl da yapacağız; çünkü, bu yıl da 25 trilyon lira apel ayrılmış. Dediğim gibi, onun ismi bizim için çok önemli; ancak, yeni yönetimin kendilerinin de inşallah diyoruz, temenni ediyoruz; ama- çok önemli şekilde, biz yardımcı olmakla beraber uzaktan kontrol edeceğiz- hedeflerimizi büyütürüz. Sayın Banka Genel Müdürü'nün bize söylediği şeylerde inşallah isabet olur; yıl sonunda, 25 şubesiyle, çağdaş bankacılığa hitap eden, bireysel ve kurumsal bankacılığı çağımıza günümüze göre yapabilen, her türlü müşteriye hizmet verebilen bir sektör olarak gelir ve dolayısıyla, biz de, geçmişteki bu alacaklarımızı alma takibiyle birlikte, bundan sonra daha rasyonel bir bankacılık hizmetine adım atmış oluruz. 2000 yılı içinde faizlerin düşmesiyle birlikte, bankaların menkul kıymet portföylerinden elde ettikleri karlar da azalmıştır. Sektörde bugün hizmet veren bankaların birleşmeler ve küçülmeler sonucu azalacağı düşünülmekte olup, OYAK BANK'ın, yeniden yapılanarak, yerli veya yabancı bir banka veya sermayeyle ortaklığa giderek hizmet ve faaliyetlerini yürütmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Hepimizin yakından takip ettiği gibi, ülkemiz, 2000 yılı sonlarında ciddi bir finansal kriz yaşamış, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen banka sayısındaki artış nedeniyle piyasada yaşanan gerginlik sonucunda bankacılık sektöründeki tüm maliyetler artmıştır.
Zarar eden ve 2000 yılı Kurum kar payını ödeyemeyen Goodyear, OYPA, OYAKBANK, HEKTAŞ ve TUKAŞ gibi iştiraklerle ilgili olarak, bundan önceki OYAK Genel Kurulları'nda alınan kararlarda olduğu gibi, söz konusu iştirakler ele alınarak, kurumsal karlılıklarını artırmalıdırlar.