Tweet

YÖNETiM KURUL BAŞKANI (E) KORG. Y. SELÇUK SA­KA• Efendim, şimdi, tabi, bir inceleme yapmamız lazım. İlk başta öneri makul gözüküyor, mantıklı gözüküyor, buna itiraz etmiyoruz; ama, bunun uygulamasıyla ilgili sorunların olup olmadığını, çok daha iyi bir inceleme neticesinde çıkarmamız icap ediyor. Bu incelemenin yapılabilmesi için, Yönetim Kuruluna belli bir müddet verilmesi icap ediyor. Sonunda çıkacak tablonun gerçekten niyetimize uygun bir sonuç verip vermeyeceğini şu anda kestirmek mümkün değil.

Biz, arzu ederseniz, Genel Kurul arzu ederse, bu çalış­mayı yapalım; bu çalışma neticesinde gerçekten bunun yapılma olanağı bulunduğu takdirde, müteakip Genel Kurulumuza getirelim ve bununla ilgili olarak karar istihsal et­menize imkan sağlayalım.

BAŞKAN • Önerge de bu doğrultuda. Onu 42. Genel Kurulda inceleyerek getirecekler. Bunu "Temenniler" bölü­münde de dile getirmek suretiyle özellikle üzerinde durulmasını sağlayabiliriz.

Bu durumda, herhangi bir şey değişmediğine göre, önergeyi tekrar oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler ... Et­meyenler ... Önerge kabul edilmiştir.

Şimdi, bu önergeyle ilişkili, meskenle ilişkili, bununla doğrudan ilişkisi olmayan bir önergemiz daha var; müsaade ederseniz, onu okutuyorum:

2001 Yılı 41. Olağan Genel Kurul Divan Başkanlığına

Önerge No: 12

OYAK'tan edinilen konutların muvazaalı satışlarının önlenebilmesi için, üç yıllık satış yasağı (iştira hakkı) uygulamada müspet sonuçlar vermemiştir. Ayrıca, uzun zamandan beri iştira hakkının kullanılma­sıyla ilgili bir durumun ortaya çıkmadığı tespit edilmiştir.

Bu nedenle, Kurum konutlarından konut edinen üyeler için "iştira hakkının" kaldırılmasını,

Arz ve teklif ederiz.

(Karar niteliğinde)

BAŞKAN • Bu, daha önce Genel Kurulun bilgisine sunulmadı, herhalde ilk defa burada dile getiriliyor, değil mi? Yoksa, var mıydı?

DZ.KD.BNB. MEFTUN HIRACA (Divan Sekreteri) • Komutanım, seçilmiş Genel Kurul üyelerinin mutabakatıyla bir önerge şekline dönüştürülmüştür; ancak, yasal Genel Kurul üyelerimizin de, bilahare, dünden itibaren dağıtılan dokümanlar suretiyle bilgisi olabilir.

BAŞKAN • Bu konu hakkında önerge sahipleri ilave bir açıklama yapmak ister mi veya Yönetimin ya da Genel Müdürlüğün bir açıklaması, bir itirazı veya onayı olacak mı?

YÖNETiM KURULU BAŞKANI (E) KORG. Y. SELÇUK SAKA• Herhangi bir itirazımız yok Sayın Başkan.

BAŞKAN -Genel Kurul üyelerinin açıklanmasını istediği bir husus var mı? Yok.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler ... Etmeyenler ... Önerge kabul edilmiştir.

Böylelikle, iştira hakkı kaldırılmış oldu; bu karar alınmıştır.

Sayın üyeler, şimdi, müsaadenizle, gündemin 10. maddesine geçiyoruz.

GÜNDEM MADDESi 10: 2000 yılı 40. Olağan Genel Kurulda verilen 3 No'lu Temenni gereğince "Piyasa koşullarında hizmet vermek şartıyla huzurevleri yapılması veya yeni yapılma yerine Türkiye'deki özel ve resmi kurumların elinde bulunan huzurevlerinden kapasitesi dolayısıyla satılması, işletilmesi, kiralanmasına ilişkin hazırlanan inceleme Raporunun görüşülmesi ve karara bağlanması.

BAŞKAN - Bu konuyla ilgili verilmiş bir önerge var; okutuyorum:

2001 Yılı 41. Olağan Genel Kurul Divan Başkanlığı­na

önerge No: 13

Yeni gündemin 10. maddesinde yer alan 2000 yılı 40. Olağan Genel Kurulda verilen 3 No'lu Temenni gereğince "piyasa koşullarında hizmet vermek şartıyla huzurevleri yapılması veya yeni yapılma yerine Türkiye'deki özel ve resmi kurumların elinde bulunan huzurevlerinden kapasitesi do/ayısıyla satılması, işletilmesi, kiralanmasına ilişkin hazırlanan inceleme Raporu toplantı öncesinde tüm Genel Kurul üyelerine gönderilmiş ve incelenmiş olup, rapor hakkında yapılacak eleştirilere yeterli zaman ayrılabilmesini temin amacıyla, anılan raporun okunmamasını,

Arz ve teklif ederiz.

Önerge Sahipleri

BAŞKAN • Açıklama arzusu yoksa, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler ... Etmeyenler ... Önerge kabul edilmiştir; inceleme Raporu okunmayacaktır; çünkü, daha evvel sunuldu.

Bu konuda Jandarma Binbaşı Mustafa KARADENİZ söz istemiştir.

Buyurun.

J.BNB. MUSTAFA KARADENİZ - Sayın Komutanım

Genel Kurulun Değerli Üyeleri;

40. Genel Kurul 3 No'lu Temennisi gereğince hazırlanan huzurevlerine ilişkin inceleme Raporu üzerindeki görüşlerimi arz etmek üzere söz almış bulunuyorum.

Huzurevleri, yaşlı kişileri konumlarına uygun bir ortamda bakmak ve korumak, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla gerçek ya da tüzel kişiler tarafından kurulan yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır.

Anayasamızın 61. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, "yaşlılar devletçe korunur, yaşlılara devlet yardımı ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir" hükmü çerçevesinde, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kanunu ile bu konuya ilişkin hususlar düzenlenmiş ve kamu adına bu gibi müesseseleri açmak ve işletmek görevi münhasıran adı geçen kuruma verilmiş bulunmaktadır.

Yaşlılara sunulan bu hizmetler, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Bakanlıklar, belediyeler, gerçek kişiler ve azınlıklar tarafından açılıp işletilen huzurevleri vasıtasıyla karşılanmaktadır.

Ülkemizde, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı 52, bakanlıklara ait 4, belediyelere ait 23, dernek ve vakıflara ait 23, gerçek kişilere ait 28, azınlıklara ait 6 olmak üzere toplam 136 huzurevinde 12,400 kişilik kapasite bulunmaktadır.

Ülkemizde, bir yandan yaşlı nüfusunun ve buna bağlı olarak yaşlı bakım sorunlarının artmasıyla birlikte, geleneksel kültürümüzden kaynaklanan nedenlerle, yaşlılara aile içinde bakılması eğilimi sürmektedir. Huzurevlerimizin coğrafi olarak ülke düzeyine yayılmış olmasına rağmen, ailevi ilişkilerin korunduğu, küçük illerdeki bu tür kuruluşların atıl kaldığı, buna karşın, özellikle Batı bölgesinde ve metropol illerde bulunan huzurevlerinin tam kapasiteyle çalıştıkları tespit edilmiştir.

Huzurevleri, büyük kentlerde, mümkün olduğunca sağlık kuruluşlarına yakın, kent içi ulaşım araçlarından yararlanabilen, kapasitesi 60 ila 100 arasında, tek ve iki kişilik, banyolu ve tuvaletli yatak odaları bulunan, hem optimal verimliliği sağlayacak hem de yaşlıları sıcak bir ortamda barındıracak şekilde düzenlenmektedir. Huzurevlerinin kuruluş ve personelin görev, yetki ve sorumlulukları 1984 yılında yürürlüğe konulan Huzurevleri Yönetmeliğinde ayrıntılı şekilde belirlenmiştir. Söz konusu müesseselerin açılış, hizmet, personel ve işleyiş koşulları ile ücret, denetim, devir ve kapatılma işlem ve esasları ise ilgili Devlet Bakanlığınca 1997 yılında yürürlüğe konulan Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevleri Yönetmeliği ile tespit edilmiştir.

Huzurevlerinin aylık bakım ücretlerinin tespiti valiliğin koordinatörlüğünde oluşturulan bir komisyon tarafından belirlenmekte ve bu komisyon, her yıl Aralık ayının ilk haf­tasında toplanarak, gelecek yılın aylık bakım ücretlerini tespit etmektedir.

Aylık bakım ücretleri, geçinme endeksi ile toptan eşya fiyat endekslerindeki artış oranları, sosyoekonomik koşullar, personel, beslenme, kira, ısıtma, sağlık, onarım, di­ğer cari giderler ve amortismanlar dikkate alınarak ve kar oranının da eklenmesi suretiyle tespit edilmektedir.

Huzurevlerinde 2001 yılı birinci altı aylık dönemi için ön­görülen aylık ücretin, KDV hariç, taban 207 milyon ile tavan 322 milyon Türk Lirası olarak tespit edildiği belirlenmiştir. Yurt dışında belirtilen standartlardaki huzurevlerinin aylık ücretlerinin ise 1,300 dolar ile 3,000 dolar arasında değiştiği inceleme Raporundan anlaşılmıştır. Emekli bir kıdemli albayın maaşının 600 milyon, emekli bir kıdemli başçavuşun maaşının ise 250 milyon Türk Lirası olduğu göz önünde bulundurulduğunda, kişi başına ortalama 900 dolarlık bir sübvansiyona ihtiyaç olduğu ortaya çıkmakta ve piyasa şartlarında hizmet verecek bir huzurevinden emekli üyelerin yararlanabilmesi için, barınma ücretlerinin asgari % 70'inin Kurum'ca sübvanse edilmesi gerekmektedir. Yapılacak 100 kişilik bir huzurevi inşaatının toplam ma­liyetinin, işletme sermayesiyle birlikte 2 milyon 173 bin dolara mal olacağı anlaşılmıştır. Tamamı öz kaynaklarla finanse edilecek müessesenin, on yılda ancak 280,000 dolarının temettü olarak geri alınabileceği hesaplanmıştır.

Diğer taraftan, Yönetmeliğin 27. maddesinde belirtildiği üzere, Kurumca yapılıp işletilecek özel bir huzurevine kabul edilecek kişilerde, 55 yaş ve üstü olmak, bulaşıcı has­talığı ve uyuşturucu alışkanlığı olmamak şartı dışında, hiç kimseye ayrıcalık tanınamayacağı hususu dikkate alındığında, sadece emekli Silahlı Kuvvetler mensupları için böyle bir tesisin kurulup işletilemeyeceği ortaya çıkmakta­dır.

öte yandan, 2957 sayılı Bazı Askeri Hastanelere Döner Sermaye Tahsisine Dair Kanun kapsamında özel bakım ve sağlık hizmeti veren merkezlerin açılabilmesinin mümkün olduğu ve bu merkezlerden, iç Hizmet Kanunu hükümleri çerçevesinde, emekliler de dahil olmak üzere, Silahlı Kuvvetler personelinin yararlanabildikleri, nitekim, İstanbul GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi bünyesinde özel bakım merkezi olarak 100 kişi kapasiteli bir eğitim merkezinin Mayıs 2001 yılı sonu itibariyle açılışının planlandığı, bu şekilde, ihtiyacın bir ölçüde de olsa karşılanır hale geleceği belirlenmiştir.

Sonuç olarak;

Mevcut koşullar çerçevesinde, ticari amacın dışında, sosyal amaçlı olarak huzurevi açılması ve işletilmesinin çok az sayıda kişiye hizmet edeceği ve uzun vadede Kurum 'un mali bünyesini olumsuz şekilde etkileyeceği,

Huzurevlerinde uygulanan resmi ücretlerin çok düşük kaldığı ve bu tarifelere bağlı kalınarak işletilecek huzurevlerinde rantabiliteden bahsedilemeyeceği,

Üye primlerine dayalı bir sosyal güvenlik kuruluşu olarak kurulmuş bulunan OYAK'ın asıl amacının, üye birikim­lerini enflasyonun erozyonuna karşı koruyup emeklilik dö­nemlerine maddi katkıda bulunmaya yardım etmek olduğu; bu tür sübvansiyonların emeklilik yardımlarının azalmasına neden olacağı,

Bu nedenle, bugün için, OYAK'ın mali yapısı ve üyele­rin gelir durumu dikkate alındığında, OYAK tarafından huzurevi yapılmasının ve işletilmesinin verimli olmayacağı değerlendirilmektedir.

Arz ederim.

BAŞKAN • Teşekkür ederiz Binbaşı Karadeniz.

Yönetim Kurulunun katkısı var mı?

YÖNETiM KURULU BAŞKANI (E) KORG. Y. SELÇUK SAKA· Yok.

BAŞKAN • Genel Kurul üyelerinden söz alacak? .. Buyurun.

KORG. A. HURŞIT .. TOLON • Sayın Komutanım, Genel Kurulun Saygıdeğer Üyeleri;

Ben, Binbaşı Karadeniz'in açıklamasında bir hususu tavzihen ifade etmek istiyorum.

2886 sayılı Yasa ile 1984 yılında işlerlik kazandırılan huzurevleri ile 1983 yılında özel bir yasayla kurulması öngö­rülen bazı asker hastaneleri nezdinde özel bakım veren hastanelerin döner sermayesi hususu birbirinden farklı iki şeydir. Huzurevlerine ait mevzuat ile özel bakım veren hastane konusu birbirine yakın gibi gözüküyor ise de, tamamen farklıdır. Özel bakım veren hastane, bir çeşit hastanelerin geriatri bölümü denilen, yaşlılara, sağlıklı olma­yanlar başta olmak üzere tedavi verir. Oysa, huzurevlerinin mevzuatı incelendiğinde ki, o mevzuat mülki amirler tarafından tayin ve tespit edilir- sağlıklı olmak koşulu birinci şarttır; tam teşekküllü hastaneden sağlam raporu almayı gerektirir. Özel bakım veren hastane, sağlıklı kişiyi kabul etmez.

Bunun kayıtlara geçmesi bakımından arz edilmesi gerektiğine inandım; onun için arz ediyorum.

BAŞKAN • Teşekkür ediyorum.