Sayfa 8 / 14
söylemiştir.27
Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan da, SSK inşaatlarında Oyak İnşaat'ın kayırıldığını açıkça itiraf etmiştir.28
Son örnek ise, Türkiye tarihinin en büyük iktisadi krizi olan 2001 krizinin ardından bankacılık sektöründe yaşananlarla ilgilidir. 2001 krizinin ardından sermayesi yetersiz hale gelmiş bankalara kaynak aktararak bu bankaları kurtarma operasyonu gündeme geldiğinde, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu sektör içi aktif büyüklükteki payı %1'in üzerindeki bankaların bu kapsama alınmasına karar vermiştir. Cüneyt Akman'ın ifadesiyle "manipülasyon o kadar belirgindir ki, kurtarma limiti %1 değil de 1,5 olarak saptansaydı biri Türkiye'nin en büyük medya kuruluşunun, öbürü en büyük sınai askeri grubunun olan iki banka dışarıda kalıyordu".29 Ayrıca tasarıda kriter olarak yalnızca piyasa payının bulunmasının yetersizliği de basında vurgulanan noktalar arasındaydı.30 Özel sermayeli ticari bankalar grubunda batık kredi oranı Mart 2001'de %3,9 iken Oyak Bank'ta 12,7 olması, ortalama aktif kârlılığında da Oyak Bank'ın %-5,3 ile 1,2 olan ortalamanın altında olması,31 diğer kriterler açısından kötü durumda olan Oyak Bank'ın keyfi bir kriter belirlemesi sonrasında kurtarma çizgisinin üzerinde kaldığını göstermektedir. Bu badirenin atlatılmasından sonra Oyak Bank, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndan (TMSF) Sümerbank'ı alarak sektörün en büyükleri arasına girmiştir. Sümerbank'ın alım sürecinde de ilginç noktalar bulunmaktadır. OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Saka, Sümerbank'ı "satın alma bedeli olarak bütün tahminlerin aksine sadece 50 milyar TL gibi sembolik bir para ödemiş olduğumuzu bu vesile ile bildirmek isterim" demekte ve "değerini bu açık metinde rakam olarak belirtmeyi uygun görmediğim menkul ve gayrimenkulleri olan Sümerbank'ın 4,5 aylık faaliyet sonunda bırakacağı kâr diğer 25 iştirakin toplam kârına eşit, hatta üzerinde bir rakam" olacaktır diye devam etmektedir.32 Gerçekten de bakıldığında Oyak Bank'ın 2000 yılı zararı 8,6 trilyon TL olmuş ve Sümerbank'a 27 trilyon sermaye koyacağını açıklamış, Sümerbank-Oyakbank birleşmesinden sonra ise bankanın 2001 yılı kârı 167 trilyon olarak açıklanmıştır.33
Bu tarz özgül faktörler OYAK'ın Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri haline dönüşmesinde çok önemli etkilerde bulunmuştur. Bunun yanı sıra OYAK'ın bugünkü büyüklüğüne ulaşmasında genel olarak Türkiye'deki birikim stratejileri ve sermaye yapısı içindeki konumunun da önemli bir rolü vardır. OYAK, diğer büyük sermaye grupları gibi, farklı dönemlerdeki hâkim birikim stratejilerinin hem belirleyicisi hem takipçisi olmuştur. OYAK, büyük sermayenin girebileceği sektörlere yatırım yapmış ve devletin sermaye grubu yaratmaya dönük politikalarından (krediler, teşvikler, muafiyetler vs.) sadece ithal ikamesi döneminde değil, liberal iktisat politikalarının uygulandığı 1980 sonrası dönemde de faydalanmıştır. 1980 sonrası dönemde de devam eden imalat sanayiindeki oligopolistik yapı sayesinde OYAK da diğer büyük sermaye grupları gibi kâr oranlarını yüksek tutmuştur. Özellikle otomotiv, çimento, demir-çelik, tarım ilaçları sektörleri OYAK'ın oligopolistik güce sahip olduğu sektörlerdir.