Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

FacebookMySpaceTwitterDiggDeliciousStumbleuponGoogle BookmarksRedditNewsvine

Kimine göre Türkiye’nin ikinci veya üçüncü veya bilmem kaçıncı holdingi OYAK.  Resmi durumu ise yardım sandığı. TSK mensuplarının üyeliği mecburi. Maaşınızın yüzde onu tıkır tıkır kesilir.

Kanunla kurulmuştur. Güya yönetim sistemi demokratiktir. Kanunun belirlediği doğal üyeler dışında seçilmesi gerekenler hep emirle atanır. Üyelerinin çoğunluğunu oluşturan astsubaylar hiçbir kurulda temsil edilmez ne hikmetse. Dünyanın hiçbir ülkesinde ticari faaliyetinin dışında milyonlarca lira kasasına akan başka bir ticari kuruluş yoktur. Zaten yardım sandığı mıdır? Holding midir? belli değil. Mali konularda pek çok muafiyetleri olduğu söylenir.  Serbest ticari rekabet şartlarının da oldukça dışındadır. Özelleştirme ihalesine mi girilecek; tabi ki silahların gölgesinde kim rekabet edebilir ki? Güvenlik ihalesine mi girilecek; sizce kamu kurumları kimi tercih eder.  Kim bilir bu ülkede ne trajik OYAK ihale hikayeleri vardır.

Gelelim üyelerine neler sağladığına;

Askerlik süreleri boyunca maaşlarından yüzde beş kesilen yedek subay dediğimiz asteğmenlere terhislerinde hiçbir ödeme yapılmaz. Ölen, şehit olan arkadaşlarına verilen yardımlara sayılır..  Üyelikte beş yılını doldurmadan ayrılma durumunda olanlara hiçbir şey ödenmez. On yılını doldurmayanlara sadece ödedikleri aidatlar ödenir. Ne ala ülke. Patagonya’da var mıdır böyle bir durum. On yılın üzerinde ayrılanlara ise sistemin bütün haklarından yararlanır. Kesinlikle Anayasaya aykırı bir hükümdür. Gerçi yaptığı yardımların ne kadar yeterli olup olmadığını bilmemiz zor. Ancak birkaç kıyas yapabiliriz.

Mesela; Merkez bankası yardım sandığı veya diğer emsallerinden iyi durumda olmadığı hep söylenir. Şu çarpıcı örneği anlatmadan geçmeyelim. OYAK kurulduğu zaman rahmetli Vehbi Koç, Sandığın yönetimini veya kesilen aidatların kendisine verilmesi durumunda her üyeye emekliliğinde bir araba ve bir ev vereceğini vaat etmişmiş. Rivayet işte dolaşır ortalıkta. Bırakın evi, ben TSK’dan ayrılınca OYAK’tan aldığım parayla bilmem dört teker ve belki arabanın birkaç parçasını daha alabilirdim.  Ama haklarını yemeyelim Oyakbank’ı devletten bedava alıp allayıp pullayıp iyi paraya satınca ve de Ereğli demir çelik fabrikasını silahların gölgesinde alıp iyi paraya satınca üyelerde bayram ettiler. Şimdi çıta yükselmiş diye duyuyoruz.

Aslında bu hamur çok su götürür. Bilenleri bu konuda yazmaya davet ederek Danıştay’ın güvenliği ile ilgili konuya geçmek istiyorum.

Danıştay saldırısından hemen sonra güvenlik kameraları ile ilgili husus ortaya çıktığından beri bu işte bir bit yeniği vardır diye bekledim durdum. Haklı da çıktım. Meğer ilk mahkeme olayı örtbas etmiş. Ergenekon savcılarına gelince skandal ortaya çıktı. Hiç şaşırmadım. Danıştay saldırısının OYAK Özel güvenlik sistemi bilgisi dışında yapılacağını düşünmek safdillik olur. Hele de kameralarda arıza vardı numarası çekildiği anlaşıldıktan sonra.

Acaba OYAK güvenlik başka hangi kurumların güvenlik işlerini yapmaktadır. Acaba kargaşa çıkarmak, ülkeyi kaos ortamına sürüklemek için şimdi sıra hangi kurumda benzer bir provokasyon planlanmaktadır. Hele bu kurumların masum yetkilileri siz hangi niyetlerle bu işi ülkemizin artık en güvenilir olmayan bu kurumuna emanet ettiniz. İhaleler serbest rekabet şartlarına uyularak mı yapıldı yoksa silahların gölgesinde mi?

Sayın Cumhurbaşkanımız veya Başbakanımız denetleme kurulları ile derhal bu kurumu ve de almış olduğu bütün ihaleleri inceletmelidir. Mali yönden de incelenmelidir. Ergenekon ile bir bağlantısının olup olmadığına mutlaka savcılar bakacaktır. Unuturlarsa ben hatırlatıyorum. Burnuma pis kokular geliyor. Hatta Ergenekonun maddi kaynaklarını araştıranlar OYAK’ın  bu tabloda yeri var mıdır iyice incelemelidir. Üzülerek söylüyorum ama bir kere güven sarsılmıştır. İncelenmeden bu kadar şaibenin altından kalkılmaz. Dilerim konu örtbas edilmez.

Bir başka bağlantılı konu;  ‘Kontrolsüz güç güç değildir’  Çağın gerektirdiği her türlü unsuru, milletin dişinden tırnağından artırarak eline verdiğiniz güç. Nasıl bu gücü sahibine döndürülünce; hain olur eşkıya olursa. Denetlenemeyen mali kaynaklar idari yargı yerinde denetlenemeyen yetkiler hukuksuzluğu beraberinde getirir.

Egemenliğin tartışmasız kaynağı olan millet ve yüce meclis bilmelidir ki: Mali ve idari olarak siyasi otoritenin kontrolü olmayan hangi güç olursa olsun. Bir gün ülkenin başına gaileler açar. Bu güne kadar olduğu gibi.

Demokrasi;  TSK’nin emrinde kontrolsüz bir güç olan OYAK’ın bütün ticari faaliyetlerden arındırılıp gerçek manada bir yardım sandığı haline getirilmeden tehditten kurtulmuş sayılmaz.

Nasıl çağdaş modern bir devlet, ticaret yapmaz cincik boncuk şeylerle uğraşmaz, genel olarak düzenleyici ve kontrol mekanizmalarını kurar ve denetler ise; Modern bir ordu da: ticari sayılabilecek faaliyetlerle, kantin işletmekle, kamp kurup işletmekle, oteller kurup işletmekle uğraşmamalıdır. Asıl işi olan milli savunma hizmet ihtiyaçlarının en ekonomik, en kaliteli nasıl sağlanacağına odaklanmalıdır.

Kaynak: https://www.asder.org.tr/yazarlarimizin-makaleleri/1348-oyak-yardim-sandigi-mi-holding-mi