Samsun
+3...+13° C

SSB TV

Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

FacebookMySpaceTwitterDiggDeliciousStumbleuponGoogle BookmarksRedditNewsvine

Mal kredisi limiti halen 1,5 milyar Türk Lirası olarak uygulanmaktadır.

Sayın Başkan, Genel Kurulun Değerli Üyeleri, Değerli Konuklar;

Konuşmamın bu bölümünde sizlere, iştiraklerimiz ve iştiraklerimizin Kurum’a katkıları hakkında bilgi arz edeceğim.

2001 yılında 26 iştirakimizin sermaye artırımlarına katılım payı ve yeni yatırım harcamaları için Nakit Bütçesinden 101,2 trilyon lira harcama yapılmıştır.

Kurum iştiraklerinin 2001 yılında toplam vergi öncesi kârları 513,3 trilyon lira olarak gerçekleşmiştir.

iştiraklerimiz, elde ettikleri bu kârdan, Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi olarak toplam 136,2 trilyon lira vergi ödeyerek; 1,3 katrilyon lira ihracat yaparak, ülke ekonomisine de önemli ölçüde katkıda bulunmuşlardır.

2001 yılında iştiraklerimizin elde ettikleri vergi öncesi kârın yasal düzenlemeler çerçevesinde dağıtımı sonucunda, iştirak oranımızda Kurumumuz payına düşen toplam temettü tutarı 282,2 trilyon liradır.

2001 yılında iştiraklerimize ait ve Kurumumuz payına düşen Yeniden Değerleme Değer Artış Fonundan karşılanan bedelsiz sermaye tutarı 39,7 trilyon lira, iştiraklerimize ilişkin hisse senedi alım ve satım sonucu elde edilen gelir 13,8 trilyon liradır.

Sonuç olarak, iştiraklerimizin 2001 yılında Kurum’a katkısı 335,7 trilyon lira olmuştur.

2001 yılında toplam 96.860 adet otomobil üreten iştirakimiz OYAK-Renault, 86.402 adet otomobilin ihracatını gerçekleştirerek, bu yıl da otomobil ihracatındaki liderliğini sürdürmüştür.

Renault marka otomobillerin pazarlamasını gerçekleştiren iştirakimiz Mais ise, 1998 yılında elde ettiği pazar liderliğini, 39.145 adet binek otomobil satışı ve % 28,9 pazar payıyla 2001 yılında da koruma başarısını sürdürmüştür.

Üyelerimize yönelik Renault marka otomobillerin peşin satışlarından sağlanan avantajlar 2001 yılında da devam etmiş, bu avantajlar çerçevesinde 1,599 üyemiz, indirimli Renault marka otomobil sahibi olmuştur.

Nakliye sektörümüzün önde gelen şrmalarından OMSAN, genel kargo ve oto taşımanın yanı sıra, ekonominin gelişen ve değişen ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda faaliyet sahasını genişleterek, tüm lojistik hizmetlere de yönelmiş ve adını da "OMSAN Lojistik A.ş." olarak değiştirmiştir.

OMSAN, 2001 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri personeline sunduğu ve istanbul, Ankara, Diyarbakır il merkezleri arasında pilot uygulama olarak başlattığı "Evden Eve Eşya Taşıma Projesi" kapsamında, 127 üyenin ev eşyasını taşımıştır.

Akaryakıt dağıtım sektöründeki iştirakimiz SELYAK’ın geçmişteki ve gelecekteki katkılarının değerlendirilmesi neticesinde, Grup olarak bu alandaki iştirak yatırımından çıkılması ve iştirakimiz Mais ile birlikte, SELYAK’ta bulunan % 32 oranındaki Grup hissemizin TOTALŞNA-ELF’e devredilmesi yönünde karar alınmıştır. Devirle ilgili çalışmalar bu faaliyet yılı sonunda son aşamasına getirilmiş bulunuyordu.

Adana Çimento Anonim şirketi tarafından 20.8.2001 tarihinden itibaren başlatılan "Demiryolu Hattı Projesi" ile nakliye maliyetinin azaltılması, fabrika içi traşğinin rahatlatılması,

bunun sonucunda tozumanın minimize edilmesi amaçlanmıştır. Uygulama safhasında olan proje için öngörülen tamamlama tarihi 2002 yılı sonudur.

Ünye Çimento Sanayi ve Ticaret A.ş. 1999 yılı Temmuz ayında başlattığı "Prekalsinasyon Yöntemiyle Kapasite Artırımı Projesi"ni 2001 yılı sonu itibariyle tamamlamış ve devreye alma çalışmalarına başlanmıştır.

Mardin Çimento A.ş tarafından 2001 yılı içinde başlanan ve Mayıs 2002’de tamamlanması planlanan "Çimento Soğutucusu Projesi"nin, şirketin dökme çimento pazar payını % 15 oranında artıracağı düşünülmektedir. 2001 yılı içinde başlanan kapalı kömür homojene stokholü, şirketin çevreye duyarlı bir işletme olmasını sağladığı gibi, daha ucuz olan yerli kömürlerin de kullanılmasına imkân vererek maliyetleri düşürecektir. Bu yatırımın da 2002 yılı sonunda bitirilmesi öngörülmektedir.

Elazığ Çimento tarafından klinker üretiminde, gerek maliyetlerin düşürülmesi ve gerekse de bölgeye hitap edebilecek kapasiteye ulaşılması amacıyla, yeni teknoloji kuru sistem fırın yatırımına yönelik gerekli şzibilite çalışmaları 2001 yılı sonunda bitirilmiş ve 2002 yılında yatırıma başlanılması için yasal süreç başlatılmıştır. Söz konusu yatırımla klinker üretimi maliyeti % 25 oranında azalacak ve fabrika daha büyük rekabet gücüne sahip olacaktır.

Bankacılık faaliyetlerini bireysel bankacılık alanında yoğunlaştırmayı hedeşeyen OYAK BANK için 2001 yılı, tam bir atılım yılı olmuştur.

Konuşmamın önceki bölümünde de ifade etmiş olduğum üzere, hisseleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna bünyesinde bulunan Sümerbank A.ş., 10 Ağustos 2001 tarihinde Kurumumuz tarafından satın alınmış ve 2002

yılında iki bankanın birleşme çalışmaları tamamlanarak, sektörün önde gelen bankaları arasında yer alma hedeşne ulaşmak için çalışmalara başlanmıştır.

Ayrıca, yine, TMSF bünyesinde bulunan bankalardan Kentbank ve Etibank’a ait bazı şubelerin de satın alınmasıyla OYAK BANK, yurt sathına yayılmış şubeleriyle, Türkiye’nin hemen her yerinde hizmet vermeye başlamıştır.

OYAK BANK, kısa süre içinde ATM ağını da genişleterek, çağdaş bankacılığın bütün ürünlerini üyelerimizin ve halkımızın hizmetine sunmuş olacaktır.

Sümerbank’ın satın alınmasıyla birlikte, Sümerbank’ın iştiraki olan YADAş Bilgisayar ve Yazılım A.ş. de, herhangi bir ödeme yapılmaksızın OYAK BANK bünyesine katılmıştır. şirketin adı, 26 şubat 2002 tarihinde "OYAK Teknoloji Hizmetleri A.ş." olarak değiştirilmiştir.

OYAK BANK’ın bir iştiraki olan ve bu kapsamda faaliyet gösteren OYAK BANK Menkul Değerler A.ş.’nin, iştirakimiz Oyak Yatırım ve Menkul Değerler şirketi ile birleştirilmesi çalışmalarına yönelik faaliyetler tamamlanmak üzeredir.

OYAK Yatırım ve Menkul Değerler Anonim şirketi, 2001

yılı Eylül ayında, daha önce kurulmuş olan OYAK Menkul (A) Tipi Değişken Fonun yanı sıra, OYAK Menkul Değerler (B) Tipi Likit Fonu kurarak, satışa sunmuştur.

şirket, 2001 yılında, TMSF bünyesinde bulunan Yaşar Yatırım A.ş.’nin hisselerini satın almış ve yıl sonu itibariyle iki şirketin birleşme işlemleri tamamlanmıştır. Birleşme sonrasında şirket, faaliyetlerini "OYAK


Yatırım ve Menkul Değerler A.ş." adı altında sürdürmekte olup Ankara, istanbul ve izmir’de 2’şer, Mersin’de 1 olmak üzere toplam 7 şubesinin yanı sıra, 50’den fazla OYAK BANK şubesi de OYAK Yatırım acentesi olarak hizmet görmektedir.

iştiraklerimiz OYAK BANK A.ş. ve OYAK Yatırım ve Menkul Değerler A.ş. ortaklığıyla kurulmuş olan OYAK Portföy Yönetimi A.ş., 2001 yılı sonu itibariyle 17 adet kurumsal, 326 adet bireysel olmak üzere, toplam 343 müşteriye hizmet vermiştir. 2001 yılı sonunda 70,6 trilyon lira portföy büyüklüğüne ulaşan şirket, 10 adet yatırım fonunu yönetmektedir.

AXA-OYAK Holding bünyesinde faaliyet gösteren AXAOYAK Sigorta, prim üretiminde sektör liderliğini 2001 yılında da devam ettirmiştir.

AXA-OYAK Hayat Sigorta A.ş. ise uluslararası standartta yeni ve çeşitli hayat ve sağlık sigortası ürünleriyle hizmet sunmaya devam etmektedir.

Bu şirket aracılığıyla 2001 yılında, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmakta olan subay, astsubay, erbaş ve erlerin ölüm ve maluliyet riskine karşı sigortalanması şeklinde yürütülen Mehmetçik Sigortası kapsamında 270,364 kişi sigortalanmıştır.

2001 yılı içerisinde AXA-OYAK Holding bünyesinde yeniden yapılanmaya gidilmiş, böylece sinerji yaratılarak kaynakların daha etkin kullanılmasına, verimliliğin artırılmasına ve şirketlerin ürün pazarlama konusunda daha aktif bir yapıya sahip olmalarının sağlanmasına çalışılmış ve bu işlemler ikmal edilmiştir.

HEKTAş, 2001 yılında yaşanan ekonomik krize rağmen, sektördeki yoğun rekabete, hammaddelerin dövizle satın alınıp ürünlerin Türk Lirasıyla satılmasına, sel ve don gibi doğal afetlere rağmen başarılı bir yıl geçirmiş, uygulamaya koyduğu tasarruf tedbirleri çerçevesinde, Genel Müdürlüğünü Gebze’deki fabrikaya taşımış ve 2001 yılında da sektördeki liderliğini  korumuştur.

TUKAş, 2001 yılında, salça üreticisi şrma kimliinden gıda üreticisi şrma kimliğine geçme stratejisi çerçevesinde, salça dışında yeni ürünleri ve markaları piyasaya sunmuş, piyasanın artan taleplerini daha iyi karşılayabilmek için, Balıkesir Manyas’ta iki yeni fabrika satın almış, pazardaki yerini daha üst sıralara taşıma yolunda çalışmalarını sürdürmüştür. şirketin adı 11 Mart 2002 tarihinde "TUKAş Gıda Sanayi ve Ticaret A.ş." olarak değiştirilmiştir.

1998 yılında kurulan OYPA, 2001 yılına yeni bir Yönetim kadrosuyla, yepyeni bir anlayışla girmiştir. şirket, faaliyetlerini kârlılıkla sürdürebilmek ve pazar payını artırabilmek amacıyla, yeniden yapılanma çalışmalarına ağırlık vermiştir.

Müşterilerine daha iyi hizmet vermek ve pazar payını artırmak amacıyla yıl içinde yeniden yapılanma çalışmalarını tamamlayan OYAK Turizm, sektörün önde gelen şirketlerinden biri olma hedeş çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmektedir.

OYAK inşaat A.ş., OYAK üyeleri adına gerçekleştirdiği ve ayrıca Sosyal Sigortalar Kurumu ile olan inşaat işlerinin yanı sıra, serbest piyasaya yönelik 178 konutluk Zirvekent Projesini, ekonomik konjonktüre uygun tarzda götürmektedir.

Klasik inşaat  sistemleri yanında, prefabrike, tünel kalıp, çelik konstrüksiyon gibi 21. yüzyılın çadaş yapı tekniklerini uygulayabilecek organizasyon ve kapasiteye sahip olan şirket, bu konudaki çalışmalarına hız vermiştir.

şirket, yurtiçi faaliyetlerinin yanı sıra, faaliyetlerini yurtdışına da taşımak için çalışmalar yapmakta ve uluslararası bir inşaat şirketi olmayı hedeşemektedir.

OYTAş iç ve Dış Ticaret A.ş., başta OYAK Grubu şirketlerinin ithalat ve ihracat potansiyelini değerlendirmek üzere her türlü dış ticaret faaliyetini yürütmektedir.

şirket, uluslararası kalitede ithal petrokok ve ısınma amaçlı ithal kömür satışında Türkiye genelinde liderdir. OYAK Grubu çimento fabrikalarının ihtiyaçlarını, uygun pazarlar araştırarak, en kaliteli ürünlerin, en ekonomik koşullarla temin edilmesini sağlayan şirket, ihracat alanında sektörün önde gelenlerinden biri olmayı hedeşemektedir.

2000 yılı sonunda kurulan OYAK Güvenlik, 2001 yılında, faaliyetlerini, tüm OYAK ve şirketle-

rini kapsayacak şekilde genişletmiş, müşteri sayısını 27’ye çıkarmış bulunmaktadır.

Kurum’un 2000 yılından devreden 207,9 trilyon Türk Lirası tutarındaki plasmanları, Fon Yönetimi Müdürlüğü tarafından, değişen piyasa koşullarına paralel olarak, riski az, getirisi yüksek değişik para ve sermaye piyasası araçlarına yönlendirilmiş ve yıl sonu itibariyle şnansal yatırımların değeri 456,9 trilyon Türk Lirasına ulaşmıştır.

Şnansal yatırımlardan elde edilen gelir de bir önceki yıla göre % 206,6 artış göstermiş ve bütçenin % 146,6 fazlasıyla 241,5 trilyon Türk Lirası olarak gerçekleşmiştir. Şnansal yatırımlar gelirleri, gelir amaçlı yatırım gelirlerinin % 73,5’ini teşkil etmektedir.

Şnansal yatırımlar kapsamında, 2001 yılında, Kurum portföyünde mevcut halka açık iştirak hisse senetlerinden 35,2 trilyon liralık alış; 31,4 trilyon liralık satış yapılmıştır. Hisse senedi alım-satım işlemleri sonucunda 13,8 trilyon lira kâr elde edilmiştir.

Kurum, 2001 yılında da üyelerine sağladığı nemayı artırma çabası içerisinde gelir amaçlı yatırım alanlarında araştırmalarını sürdürmüş, mevcut fonlarını ekonomik koşullara uygun olarak değerlendirmiş ve bunun sonucunda 2001 yılının zorlu ekonomik koşullarına rağmen, Çalışma Programında öngörülen hedeşerin de üzerinde sonuçlara ulaşmıştır.

Yukarıda belirtmiş olduğum faaliyetler sonucunda, 2001 yılında Kurum net varlığı 966,6 trilyon liraya ulaşmıştır.

Kurum varlığı, Türk Lirası bazında, bir önceki yıla göre % 75,3 artış göstermiştir. Aktuaryel Bilançoda yer alan 2001 yılı iştirak temettüleriyle birlikte Kurum varlığı 1,2 katrilyon Türk Lirasına ulaşmış, bir önceki yıla göre % 97,4 oranında artış göstermiştir.

Kurum, 2001 yılını 594,4 trilyon lira aktuaryel kârla kapatmıştır.

Genel Kurul, elde edilen aktuaryel kârın tamamının üye hesaplarına yansıtılmasını öngördüğü takdirde, üyelerimize % 94,9 oranında nema sağlanmış olacaktır.

Bu % 94,9 nema oranı;

Toptan eşya şyat artışının (TEFE) 6,3 puan,

Tüketici şyatları artışının (TÜFE) 26,4 puan üzerindedir.

Bu nema oranıyla, üye birikimlerinin reel anlamda değer kazanması sağlanmıştır.

Bir örnek vermek gerekirse; 1972 duhul tarihli kıdemli albay rütbesindeki bir üyemiz Emekli Sandığından 23 milyar 600 milyon Türk Lirası emekli ikramiyesi alırken,         Kurum’dan    alacağı emekli yardımı, bu


nemayla (% 94.9) 36 milyar 980 milyon Türk Lirasına yükselmiştir.

Yine, 1976 duhul tarihli kıdemli başçavuş rütbesindeki bir üyemiz

Emekli Sandığından 11 milyar 532 milyon Türk Lirası emeklilik ikramiyesi alırken, Kurum’dan alacağı emeklilik yardımı 22 milyar 313 milyon Türk Lirasına ulaşmıştır.

Kurum’un üyelerine yönelik olarak sunduğu diğer hizmetlerle ilgili olarak 2001 yılına ait uygulama sonuçları da kısaca şöyledir:

Yıl sonu itibariyle 10,646 iştirakçisi bulunan Bağışa Dayalı Emekli Geliri Sisteminde 2001 yılı ortalama neması % 95,3 olarak gerçekleşmiştir.

Üyelerimizin konut sorununun çözümünde orta ve uzun vadede kolaylık sağlayacak olan Konut Ön Biriktirim Fonu’na katılımdaki artış geçtiğimiz seneye göre % 44 olmuş ve yıl sonu itibariyle üye adedi 55,452’ye ulaşmıştır.

Konut Ön Biriktirim Fonu birikimlerinin 2001 yılı getirisi % 98,5 olmuştur.

Üyelerimizin konut taleplerini en iyi şekilde karşılayabilmek ve hizmet kalitesini artırmak amacıyla, büyük çaplı konut projeleri çalışmaları devam ettirilmiştir.

şimdi, bu bölümde, sizlere, Kurum’un 2002 yılına ilişkin öngörülen hedeşerini özet olarak arz edeceğim.

2000 yılı Kasım ayında yaşanan ekonomik istikrarsızlık ile 2001 yılı şubat ayında karşılaşılan kriz sonrasında yürürlüğe konulan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programına rağmen, halen belirsizlikler devam etmektedir. 2002 yılının da zor bir yıl olacağı görülmektedir.

Bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması çalışmaları, enşasyon, ekonominin daralma sürecinden çıkarak sürdürülebilir büyüme sürecine girmesi, istihdam sorununun giderilmesi ve yapısal reformların zamanında yapılması, 2002 yılında bizim dikkatle izleyeceğimiz konular olacaktır.

Kriz ortamında sağlıklı bütçeler yapmak ve bunları uygulamaya koymak oldukça zordur; ancak, bütün bunlara rağmen, hedeşerin belirlenmesi ve temel büyüklüklere ulaşılmasında bütçeler yol gösterici olmaktadır.

Böyle bir ortamda hazırlanan 2002 yılı Kurum Bütçesi, ekonomik gelişmeler izlenerek sürekli gözden geçirilecek ve dinamik bütçe anlayışı içerisinde, değişikliklere hızla adapte edilecektir.

Bu bağlamda, 2002 yılı Çalışma Programı ve Bütçesinde; - Nakit Bütçesinin 1,3 katrilyon lira olması,

- 632,7 trilyon lira olarak öngörülen serbest fonların % 24,1’lik kısmına isabet eden 152,6 trilyon lirasının sosyal hizmet harcamalarına, % 75,9’luk kısmını oluşturan 480,1 trilyon lirasının gelir amaçlı yatırımlar için kullanılması,

- Kurum net varlığının 1,6 katrilyon liraya ulaşması,

- Aktuaryel kârın 555,3 trilyonlira olarak gerçekleştirilmesi öngörülmektedir.

2002 yılı Nakit Bütçesinin sosyal hizmet harcamaları kapsamında yer alan borç verme hizmetlerine 34,2 trilyon lira, konut kredilerine 47 trilyon lira, konut arsaları ve konut inşaatlarına 60,2 trilyon lira kaynak tahsis edilmiştir.

Halen ülke ekonomisinin içinde bulunduğu belirsizlik, döviz, Türk Lirası ve faiz piyasalarının sağlıklı bir işleyişe kavuşmaması, sosyal hizmetlerde uygulanacak faizler konusunda sıkıntı yaratmaktadır.

Önümüzdeki Nisan ayından geçerli olmak üzere, Kurum kaynaklı borç verme hizmetinde faiz oranı, aidata esas maaşın 2 katı limitle, 6-9-12 ay vade için aylık % 5,15 olarak belirlenmiştir.

  1. Genel Kurulun almış olduğu 10 No’lu Karar gereği;
  • Borç verme hizmetinde uygulanan faiz oranlarının, ekonomik konjonktür dikkate alınarak sürekli gözden geçirilmesi,
  • Uygulanan faiz oranlarında Yönetim Kurulunun, ihtiyaçduyulduğunda değişiklik yapması, mümkün olabilecektir.

Vakıfbank ile yapılan protokol doğrultusunda faiz oranları her ayın son işgünü taraşarca belirlenecektir.

Bu çerçevede yine önümüzdeki Nisan ayından geçerli olmak üzere faiz oranları, aidata esas maaşın 3 katı limitle, açık kredide aylık faiz % 5,15 olacaktır; tüketici kredisinde ise, 6-9-12 ay vadeyle aylık faiz oranı % 5,15, 18 aylık vade için aylık % 5,30 olacaktır.

2002 yılında da uygulamanın devam ettirilmesi ve kapsamın genişletilmesi amaçlanmaktadır.

Fevkalade borç verme hizmetinde vade 48 ay olup, halen yürürlükte olan aylık % 4 faiz uygulamasının aynen devam ettirilmesi öngörülmektedir.

Konut kredisinin 1.4.2002 tarihinden itibaren 18 milyar lira olması, Kıbrıs’ta görev yapan üyelerimiz için Ordu Pazarı mal kredisinin 2,5 milyar Türk Lirası’na yükseltilmesi Genel Kurul’un takdirlerine bağlı olarak öngörülmüştür.

Çalışma Programı ve Bütçesinde belirtildiği üzere piyasaların yeniden normal seyrine girmesi ve üyelerden gelecek taleplere bağlı olarak, Ankara-Eryaman I. Etap 688 konut inşaatına başlanması planlanmaktadır.

Kurum iştiraklerinin 2002 yılı sonu itibariyle vergi öncesi kâr hedeşeri toplamı 512,6 trilyon liradır. 2002 yılında iştiraklerimizin bu kârlardan iştirak oranı çerçevesinde Kurum’a düşecek temettü tutarının 189,3 trilyon lira olması beklenmektedir.

2002 yılı hedeşerimizi:

  • Üyelerimize olan yasal ve sosyal yardım sorumluluklarımızı, hizmet kalitesinden ödün vermeden, en iyi şekilde yerine getirmek,
  • Mevcut iştiraklerimizin malî bünyelerini güçlendirerek veazamî verimlilikte çalışmalarını sağlayarak, en yüksek kârpayını sağlamak,
  • Nakit fonlarımızı en uygun para ve sermaye piyasasıaraçlarında değerlendirerek, azamî kazanç sağlamak,
  • Yeni oluşan trendler doğrultusunda, verimli iş sahalarınailişkin olarak araştırmalar yapmak, uygun görülen alanlara yatırım yapmak,
  • Ekonomik konjonktürü yakından takip ederek, yeni imkânlardan, fırsatlardan, oluşumlardan yararlanarak Kurum’u güçlendirmek, üyelerimize çok daha tatminkâr olanaklar sağlayacak düzeye çıkarmak,
  • Kurum gelirlerini artırmak ve yeni yatırımlara kaynaksağlamak amacıyla, uygun görülen şirketlerimizde hisse satışına gitmek ve portföy yönetimi işletmeciliğini geliştirmek, planlarımız arasındadır.

 

Değerli Üyeler;

içinde bulunduğumuz kriz ve süregelen belirsizlik ortamına karşın, 2002 yılı sonunda üyelerimize enşasyonun üzerinde reel nema sağlamak en önemli hedeşmizdir.

Yönetim Kurulu ve tüm Kurum çalışanları olarak, Kurum varlığını reel bazda büyüterek, bu hedeşere ulaşmaya yoğunlaşacağımızı belirtmek isterim.

2001 yılı sonunda ulaşılan sonucu, bu kriz ortamında oldukça tatminkâr bulmaktayız. Bugünkü görevlerimizi layıkıyla yerine getirme gayretlerini sürdürürken, gelecek kuşakların da OYAK’ın hizmet ve olanaklarından en üst düzeyde yararlanabilmelerini sağlayacak olanakları yaratmanın önemi ve önceliğinin bilincindeyiz.

Açıktır ki, sosyal güvenlik sistemlerinin varlığını ve üyelerine karşı yükümlülüklerini sürdürebilmesi, aktuaryel dengenin korunmasıyla mümkündür ve bu da önemle gözetilecektir.

Üyelerimizin Kurum’dan beklentileri konusunda duyarlıyız. Bu beklentileri karşılayabilmenin gayreti ve arayışı, Yönetimin sürekli gündemini oluşturmaya devam edecektir.

Üyelerimizin Kurum’a olan güvenini fevkalade önemsiyoruz. Güvenin olmadığı ortamlarda başarılı olmanın mümkün olmadığının bilincindeyiz. Kurum’a olan güvenin devamını, Kurum’un büyümesi, güçlenmesi, işlevlerini, yükümlülüklerini daha üst düzeylerde yerine getirmesi için en büyük destek olarak görmekteyiz.

Genel Kurulda alınacak yol gösterici, yapıcı, rasyonel kararlarla, Kurum’un daha da ileriye gideceğine inanmaktayız.

ilgili yasal mevzuat ve Genel Kurul kararları, Kurum’un idaresinde ve geliştirilmesinde ana çerçeveyi oluşturmaya devam edecektir.

şahsım ve OYAK Yönetimi adına, Genel Kurula çalışmala-

rında başarılar diliyor, saygılar sunuyorum.

Teşekkür ediyorum efendim.

BAşKAN– Evet Genel Kurulumuzun değerli üyeleri, Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Selçuk SAKA’nın konuşmasını dinlediniz; kendilerine teşekkür ediyorum.

GÜNDEM MADDESi 5: Genel Müdürün konuşması.

BAşKAN- şimdi de, OYAK Genel Müdürü Sayın Coşkun ULUSOY’u kürsüye davet ediyorum, konuşmalarını yapmak üzere.

Buyurun Sayın ULUSOY.

GENEL MÜDÜR DR. şERiF COşKUN ULUSOY- Sayın Bakanım, Değerli Komutanlarım, Genel Kurulumuzun De-

ğerli Üyeleri;

Bugün, 2001 yılını değerlendirmek ve önümüzdeki çok kritik yıllara hep beraber bakabilmek için toplanmış bulunuyoruz.

Ben, öncelikle, birinci aşamada geçmişe bakmak istiyorum.

2001 yılı, benim ve benimle gelen arkadaşlarımın tam yıl görev yaptığı bir yıl olmuştur.

2001 yılını daha iyi değerlendirebilmek için, biraz daha geriye giderek, 2000 yılının ortalarına dönmek istiyorum.

2000 yılının ortalarında görev aldığımızda gördüğümüz resim ana hatları itibariyle şöyleydi:

Türkiye’de bir ekonomik canlanma yaşanıyordu, ümitler artmıştı; fakat, için için de bir krize doğru gidiş vardı. Bu ekonomik ortamın çerçevesi içinde birtakım yatırımlar planlanmıştı; fakat, bizim yaptığımız gözlem ve değerlendirmeler, bu yatırımların yapılmaması yönündeydi. Mesela, birçok alanda gayrîmenkul yatırımları, iş merkezleri, alışveriş merkezleri gibi planlar önümüzdeydi; ayrıca, iskenderun Çelik işletmelerinin alınması gibi, 2000 yılının ortamında doğru gözükebilecek bazı fırsatlar da vardı; fakat, biz, kendi inançlarımız ve değerlendirmelerimiz ışığında, bir krizin gelmekte olduğunu değerlendirdik. Dolayısıyla, ilk yaptığımız, bu tip yatırımlardan sarfınazar ederek, belki ileriki yıllarda ele alınır düşüncesiyle, bir köşeye koymak oldu.

Nakde dönüş programını başlattık. ilk aldığımız tedbir buydu. ikinci tedbir ise, kafaları değiştirmek şeklinde ifade edebileceğimiz ve yeni bir reorganizasyona gitme yönündeki inancımız oldu. Biz, Türkiye’de, hep, kafaların değişmesini gündeme getiriyoruz; fakat, benim inancıma göre, kafalardaki değişim iki şey aynı anda değişmeli şeklinde olmalıdır: Bir, evet, kafalar şzikman değişmelidir; iki, kafaların içi değişmelidir.

Biz, bu inancımızı uygulamalarımıza yansıttık. Reorganizasyonumuzu yaparken, yeni düşünceler, yeni bakış açıları getirebileceğine inandığımız arkadaşlarımıza görev verdik. Eski arkadaşlarımıza yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür ettik ve bunun, bir değerlendirme, bir inanç, bir yoğurt yeyiş biçimi olduğunu kendilerine izah ettik.

Bu reorganizasyonu yaptıktan sonra, ayrıca yeni birtakım prensipleri devreye getirmemiz gerektiğine inandık. Bunlardan bir tanesi de, o günlerde yaptığımız çalışmalarda teşhis ettiğimiz ve Kurum’un yıllardır süregelen problemi olan ve sosyal adaletsizliğe Kurum içinde yol açtığı belirtilen borç verme usulümüz ve yaklaşımımızdı.

Bu borç verme yaklaşımımız, Kurumumuzdan ciddî kaynakların çıkmasına yol açıyordu; fakat, eğer, biz, bir krizin gelmekte olduğunu düşünüyorsak, buna bir çare bulmamız ve yıllardır süregelen bu problemi bir şekilde noktalamamız gerekiyordu.

Bu çerçeve içinde, yine bu hizmetin sürmesi; ama, kaynakların Kurumumuzdan çıkmaması yönünde bir çözüm ürettik. Bu borç verme hizmetinin, bir banka, Vakıfbank tarafından verilmesini sağlayıcı girişimleri başlattık ve uyguladık.

Bu çerçevede, ayrıca, OYAK’a yönelik olarak, yıllardır kendi Kurumumuz ve kendi camiamız içinde istenilen sempati seviyesine ulaşılmadığını tespit etmiş olduğumuz için, yeni katılan üyelerimize yönelik bazı programlar başlattık, onların beklemeden kredi kullanabilmelerine imkân sağladık.

Bir başka yaklaşımımız da, Mehmetçik Sigortasını başlatarak, Silahlı Kuvvetlerimizin her kademedeki mensuplarna, erinden en üst düzeydeki komutanına kadar, ek bir sosyal güvence içine girmelerini sağlamak oldu.

Bütün bu çalışmalar yapılırken, ayrıca bir başka hususu daha gündeme getirme ihtiyacını duyduk ve Adana’da Genel Kurul üyelerimizle yaptığımız ilk çalışmada da, şeffaşığa yönelik olarak prensiplerimizi ve inançlarımızı ortaya koyduk. Hem kendi Kurumumuz içinde hem toplumumuza karşı yeni bir programla ortaya çıkacağımızı, yeni


bir uygulama ve bakış açısıyla ortaya çıkacağımızı kendilerine ifade ettik. Kendilerine birçok konuda detaylı bilgiler sunduk. inanıyoruz ki, o verdiğimiz detaylı bilgilerden kendileri de yararlandılar ve görüş açılarını genişlettiler.

Biz ayrıca bir başka değerlendirme daha yaptık, iştirak portföyümüze baktık. iştirak portföyü "böyle gelmiş, böyle gidecek" şeklinde değerlendirilmesi gerekmeyen bir uygulamadır. iştirakler de, tıpkı birtakım parasal kaynaklar gibi, alınır ve satılabilir düşüncesiyle, iştiraklerimizi tekrar gözden geçirdik, bir kısmının, fırsat olduğunca elden çıkması yönünde kararlar aldık.

Bu çerçeve içinde girdiğimiz 2000 yılının Kasım krizinde aldığımız tedbirler neticesinde ciddî kaynaklar sağladık. Bugün elimizde bulunan ciddî nakit kaynaklarının temeli, 2000 yılında Vakıfbank’a yönelik yaptığımız operasyon ve Kasım ayındaki uygulamalarımızdır.

2001 yılına girerken, yine bir krize yönelik olarak endişelerimiz sürüyordu. Ocak ayından itibaren böyle bir krize hazırlıklarımızı başlattık ve elimizdeki bu birikmiş nakit kaynakları, dolara, yabancı paralara dönüştürmeye başladık.

Bu krize yönelik olarak, tabiî, bizim tahminlerimiz, bir sıkıntının tahminen Mart veya Nisan aylarında gelişebileceği idi; fakat, gördük ki, şubat ayında kriz başladı. Bunun geçici bir olay olmadığını değerlendirdik ve elimizdeki bütün imkânlarla tedbir almaya yöneldik. Dolayısıyla, zamanında ve doğru kararlar alarak, bu krize hazırlıklı yakalanmış olduk.

Bir yandan bu krize yönelik nakdî ve diğer idarî tedbirlerimizi alırken, bir yandan da, krizi kriz olarak değil, bir fırsat olarak değerlendirmemiz gerektiğini düşündük. Türkiye’de birçok kurum krize yönelik müdafaaya geçerken, biz, müdafa değil, hücuma geçmemiz gerektiğini düşündük. Bütün şirketlerimizi topladık, onlara çeşitli talimatlar verdik, birtakım tedbirler almalarını önerdik; ama, biz de, hemen, önümüzde Olağan Toplantımız için çok az bir zaman kalmasına rağmen, Genel Kurulumuzu Olağanüstü Toplantıya çağırdık. Orada, kendilerinden, yeni fırsat yatırımları için yetki aldık. Kendileri, bize güvenerek bu yetkiyi verdiler; kendilerine burada teşekkür ediyorum.

Bu fırsatların çıkacağını öngördükten sonra, çeşitli girişimlerimizi başlattık. O sırada, Türkiye’deki konjonktür, ayrıca, bize, şnans alanında birtakım girişimler yapabileceğimizi işaret ediyordu.

Bir yandan kendi bankamıza baktık. 11 şubeli, ufak bir bankamız vardı. Artık, bugünün Türkiyesinde ve hele, dünya konjonktüründe, böyle ufak şubeli bir grubun yaşamasının mümkün olmadığını değerlendirdik. Seçeneğimiz, ya bankayı kapatmak ya büyütmekti; fakat, kapatmak yolunda atacağımız adımlarda büyük sıkıntılar çıkacağını değerlendirdik; çünkü, malumlarınız olduğu ve geçen yılki toplantımızda ele aldığımız gibi, Almanya’daki bankamızda yaşamakta olduğumuz bazı sıkıntılar gündemdeydi. Bu şartlar altında, bizim çıkış yolumuz, bu bankamızı büyütmekti; dolayısıyla, bu fırsatın üzerine gittik. Yani, bir yerde, krizi, kriz olarak değil, bunu, proaktif yaklaşımla, bir fırsat olarak değerlendirdik.

Bankamızı daha da büyütecek bu adımı attıktan sonra, Ocak’ın ortalarında "Sümerbank" adı altında bir bankayı satın aldık. Tabiî, aldığımız banka Sümerbank değildi, içinde 6 tane banka olan bir bilançoydu. Bu bilançoyu da, biz, kendi arzu ettiğimiz biçimde teklif verdik, teklişmiz kabul edildi; biz, bankayı 50 milyara satın aldık. Bugün, 50 milyar, bir araba fiyatıdır. 

Ayrıca, biz, bu bankamıza bir miktar sermaye koyduk ve yıl sonunda bankamız 150 trilyona yakın net kâr elde etti. Bunun da 142 trilyonunu, buraya, Kurumumuza temettü olarak ödedik.

Bu 142 trilyonluk temettü, bizim tüm diğer iştiraklerimizden aldığımız temettüden 2 trilyon fazlaydı; çünkü, bizim kırk yıldır yaptığımız yatırımlardan elde ettiğimiz temettü 140 trilyon, dörtbuçuk aylık bir çalışma sonunda Sümerbank’tan gelen temettüyü ise 142 trilyon olarak defterlerimize yazdık.

Dolayısıyla, geçen yılı ikiye ayırırsak şunu görüyoruz: Geçen yılın birinci yarısında, krizi görmek, tedbirler almak, proaktif girişimlerde bulunmak; ikinci yarısında ise, bu girişimlerimizden bankaya odaklanmak, sıklet merkezimizi onun üzerine kurmak ve gelirlerimizi artırmak.

Geçen yılın sonuçlarına baktığımız zaman şunu görüyoruz: 2000 yılında üyelerimize dağıttığımız aktuaryel kârımız 217 trilyon iken, 2001 yılı sonunda, bu 217 trilyon, 595 trilyon olarak neticelendi. 2000 yılında iştiraklerimizden 81 trilyonluk temettü alırken, bu sene, 142 trilyonu Sümerbank’tan diye ifade edebileceğimiz şekilde olmak üzere, tüm iştiraklerimizden 282 trilyon aldık; 81 trilyonu 282 trilyona çıkartabildik.

2000 yılındaki şnansal yatırımlarımızdan gelen kazanç 79 trilyondu, bu sene, 79 trilyon, 242 trilyon olarak neticelendi ve 2000 yılında 57 trilyon olan çeşitli gelirlerimiz, bu sene 71 trilyon olarak gerçekleşti.

Geriye dönüp baktığımızda şunu görüyoruz: Bankada yönelik kazançlarımız olmasaydı dahi, 2000 yılının aktuaryel kârı olan 217 trilyonu, banka kazancı hariç, 453 trilyona çıkarmış olacaktık; yani, banka kazancı olmasa dahi, aktuaryel kârımız 2 misli artmış olacaktı. Bir de bunu bankanın kârını eklediğimiz takdirde, çok daha iyi neticelere varmış olduk.

Bankayı alırken, sadece biz bankayı almadık, bankanın içinde bir yazılım, bir teknoloji şirketini de bankayla beraber aldık; ona da bir ücret ödemedik.

Bu yazılım, teknoloji şirketinde halen 300 kişi çalışıyor. ismi "OYTEK" ve ileride ciddî bir teknoloji şirketine doğru dönüşecek. Bu, geçmiş yıllarda Genel Kurulumuzun aldığı kararlardan bir tanesinin de uygulamaya konulmuş olmasıdır.

Bu teknoloji şirketinin yanında, menkul değerler şirketini aldık, var olan şirketimizle birleştirdik.

Ayrıca, gelişmesini süratle tamamlayan TUKAş şirketimize 2 tane yeni fabrika aldık. Bu fabrikalar, bankaların eline düşmüş ve kapanmak durumunda olan fabrikalardı. Bankalar bunları ellerinden çıkarmak durumundaydılar. Dolayısıyla, bankalarla yaptığımız pazarlıklar sonucunda, bunları, çok ehven, ama, çok ehven şartlarla, ödemelerini yıllara yayarak aldık ve bugün, TUKAş, kapasitesini, artık ciddî şekilde artıracaktır. Eskiden sadece salça üretip satan TUKAş, artık, salça üretiminde de büyüyecektir. şu anda talep o kadar fazladır ki, dışarıdan salça ithal ederek talebi karşılama çalışmalarını sürdürüyor. Fabrikalarımızda bunu daha da genişleteceğiz.

Ayrıca, yakın zamanda, birkaç gün evvel -onu da, bu yılın konusu olmakla birlikte, bu.....DEVAM EDECEK..



Çevrimiçi Ziyaretçi

16727 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi

Köşe Yazarı



Son Köşe Yazısı

Köşe Yazarı



ANKET

Oyak çalışanlarından memnunmusunuz
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy:

ANKET

OYAK'ta yolsuzluk yapılıyor mu?
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy:

ANKET

OYAK nemasından memnunmusunuz
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy:

ANKET

OYAK yatırımlarından memnunmusnuz
  • Toplam oy: (0%)
  • Toplam oy: (0%)
Toplam oy:
İlk oy:
Son oy: